Yeni geçim kaynakları ve ekonomik faaliyetler yaratan turizm, son yıllarda tarihî çevrelerde ekonomik bir değer olarak ortaya çıkmıştır. Bu çalışma kapsamında, Cumhuriyetin önemli kazanımlarından olan ve günümüzde modern mimarlık mirası olarak değerlendirilen eğitim yerleşkelerinden olan Van Ernis köy enstitüsü ele alınmakta ve turizm açısından mevcut potansiyelini irdelemek amaçlanmaktadır. Cumhuriyet sonrası ülkede eğitim ve kırsal kalkınma amacıyla açılan 21 köy enstitüsünden sonuncusu olan Van Ernis Köy Enstitüsü, eğitime açıldığı 1948 yılından 2011 Van depremlerine kadar eğitim için kullanılan bir yerleşkedir. Bu çalışmanın amacı hem ulusal bir hazine hem de kültürel ve tarihi mimari miras olarak kabul edilen bu yerleşkeyi tanıtmak ve Cumhuriyet dönemi ve eğitim açısından büyük önem taşıyan bu alandaki sürdürülebilir turizm olanaklarının potansiyeli konusunda farkındalık yaratmaktır. Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 2000 yılında tescil edilen, dokuz yapı ve 150 dönümlük araziden oluşan ve hala ayakta kalmaya çalışan bu yarımada şeklindeki yerleşim alanı, ne yazık ki kaderine terk edilmiştir. Çalışmada, yerinde inceleme, ölçüm, fotoğraflama ve gözlem gibi nitel yöntemlerin yanı sıra, tarihi alanların turizme kazandırılması konusunda yapılan çalışmalara ilişkin literatür taraması da yapılmıştır. Konumu, doğal peyzajı ve tarihi öneme sahip yapıları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan ulusal ve çağdaş mimari mirasımızın turizme kazandırılması amaçlanmaktadır.
Tourism, which creates new livelihoods and economic activities, has emerged as an economic asset in historical environments in recent years. This study examines the Van Ernis Village Institute, an educational campus considered a significant achievement of the Republic and a modern architectural heritage, and aims to examine its current tourism potential. The Van Ernis Village Institute, the last of the 21 village institutes established in the country for educational and rural development purposes after the Republic, was a campus used for education from its opening in 1948 until the 2011 Van earthquakes. The aim of this study is to introduce this campus, considered both a national treasure and a cultural and historical architectural heritage, and to raise awareness of the potential for sustainable tourism opportunities in this area, crucial for both the Republican era and for education. Registered by the Diyarbakır Cultural Heritage Preservation Board in 2000, this peninsula-shaped settlement, encompassing nine structures and 150 acres of land that still struggle to survive, has unfortunately been abandoned to its fate. The study employed qualitative methods, including on-site surveys, measurements, photography, and observation, as well as literature research on studies conducted on the revitalization of historical sites for tourism. This aims to reclaim our national and modern architectural heritage, which is on the verge of extinction, for tourism purposes, thanks to its location, natural landscape, and structures with historical significance.